İletişim doğumla birlikte başlar. Dünyaya yeni gelen bir bebek açlığını ağlayarak ifade eder, en temel ihtiyaçlarını ağlama şekillerini değiştirerek anlatır. Seslenmek, konuşmak, yazmak insanın en temel ihtiyaçlarından biri olan başka canlılarla iletişim kurabilme güdüsünü tamamlayabilmesi sebebiyle bahşedilmiştir biz canlılara. İletişimin temel taşı elbette anlatmanın yanı sıra doğru anlaşıldığını anlayabilmektir. Yaşadığımız dijital çağda ise birileri bize sürekli bilgi aktarırken, biz sürekli bir şeyleri okumaya dinleme ve anlamaya yetişmeye çalışırken bir yandan da anlatmak istediğimiz acaba doğru anlaşıldı mı endişesi yaşarız.
Sümerlerin 5500 yıl önce bulduğu çivi yazısı, onların gerek ticaret gerek tarım gerekse edebiyatla ilişkisini ortaya koyuyor ve bizleri geçmiş dönemle ilgili aydınlatıyor. Bizim bugün internet ortamında çok kısa sürede anlattığımız mesajları onlar belki günler, haftalar, hatta aylar harcayarak işledi duvarlara. Ama hep bir emek vardı, o da toplumlarla iletişim kurabilmek içindi.
Her birimizin anlaşılmak için ortaya koyduğu çabayı düşündüğümüzde, profesyonel dünyada kendi alanlarında yaptıkları işi anlatabilmeye çalışan kurumların, kurumsal iletişimcilerin, pazarlama müdürlerinin döktüğü teri göz ardı etmemek lazım. Burada devreye giren biz iletişimciler ise masanın patronlarıyız aslında ya da “öyle olmalıyız”. Bir iletişimci her şeyden önce iyi konuşup yazabilmeli kendini ana dilinde açık bir şekilde ifade edebilmelidir. Bugün yapay zeka ile hızlanan iletişim sürecinde bir iletişimci kendisini otomatik pilotun egemenliğine yüzde yüz emanet etmemelidir. Düşünme yeteneğine ket vurmamak için yapay zekayı bir araç olarak kullanmalı ve bununla birlikte hizmet verdiği markaları doğru özümseyerek ortaya koyduğu içerikten önce kendi memnun olmalı neyi neden yaptığının / yazdığının farkında olmalı ve sonra markasını bununla ilgili ikna edebilmelidir.
Yazı ve konuşma dilini etkili kullanmanın yanı sıra, markalarının hizmet verdiği sektörle ilgili bilgi sahibi olmalı, rakiplerinin sektörde nasıl farklılaştığını yakından takip etmeli ve gündemin sıcak konularına hakim olabilmelidir.
En önemlisi ise soru sormaktan hiçbir zaman çekinmemelidir. Bir konuyu doğru anlamadan başlanan ve sonrasında onlarca revizyona uğrayan aksiyonların hazin sonunu hepimiz birer iletişimci olarak biliyoruz. Temeli doğru atılmayan binaların makus talihi gibidir ne yazık ki bu durum. Bunun içindir ki bizler önce dinlemeli, okumalı, anlamaya çalışmalı, açık kalan tüm noktaların ucunu ise doğru soruları sorarak kapatmalıyız.
Günümüzde yeni nesil iletişimcilerin odaklanması gereken bir diğer konu ise dijital mecra hakimiyetidir; adına Z dediğimiz yeni nesil aslında X ve Y jenerasyonuna göre bu konuda biraz daha şanslı. Bugün geldiğimiz noktada geleneksel iletişim araçları, yerini akıllı telefonlar, podcastler ve internet destekli akıllı televizyonlara bırakırken, iletişimcilerin de bu değişime ayak uydurması ise kaçınılmaz hale geldi ve elbette yeni nesil bu değişimi aslında pek de hissetmeden duruma ayak uydurdu diyebiliriz.
Yeni nesile yeni nesil yetenekler
Dijital Yetenekler Şart
Günümüzün iletişimcileri, dijital okuryazarlık konusunda yetkin olmalıdır. Sosyal medya platformlarını etkin kullanabilmeli, SEO ve dijital pazarlama stratejilerini uygulayabilmelidirler. Hem B2B hem de B2C alandaki markalar için artık sosyal medya kampanyalarında Instagram, LinkedIN ve TikTok gibi platformların popülerliğinden faydalanarak geniş kitlelere ulaşmak mümkün. Veri analizi ve raporlama konularında bilgi sahibi olmak, veriye dayalı stratejiler geliştirmek de büyük önem taşıyor.
Yaratıcılık ve Yenilikçilik Öne Çıkıyor
Yaratıcı düşünme ve problem çözme yetenekleri, iletişimcilerin en önemli becerilerinden biridir. Etkileşimli içerikler, infografikler ve videolar oluşturmak, markaların dikkat çekmesini sağlar. Hikayeleştirme teknikleri kullanarak markaları anlamlı hikayelerle tanıtmak, tüketicilerle daha güçlü bağlar kurmaya yardımcı olur.
Etkili İletişim Becerileri Gerekli
Etkili yazılı ve sözlü iletişim becerileri, ikna kabiliyeti ve müzakere yetenekleri, yeni nesil iletişimciler için olmazsa olmazlardandır. Kültürler arası iletişimde başarılı olmak ve empati kurabilmek de globalleşen dünyada büyük avantaj sağlar. Kriz anlarında markasını savunabilen ve olumsuz durumları yönetebilen iletişimciler, özellikle uluslararası kurumlarda büyük değer taşır.
Esneklik ve Uyumluluk Önem Kazanıyor
Teknolojinin ve trendlerin hızla değiştiği günümüzde, iletişimcilerin bu değişimlere hızla ayak uydurabilmesi gerekmektedir. Sürekli öğrenme ve kendini geliştirme, başarılı bir iletişimcinin temel özelliklerindendir. Yazılım geliştirme ve proje yönetimi gibi çevik çalışma yöntemlerine hakim olmak, bu esneklik ve uyumluluğu artırır.
Sorumluluk ve Etik Bilinci
Dijital ortamda etik kurallara uymak ve sosyal sorumluluk bilincine sahip olmak, yeni nesil iletişimcilerin dikkat etmesi gereken konular arasında yer alıyor. Şeffaflık ve dürüstlük ilkeleri, güvenilir bir iletişimci olmanın temelini oluşturur. İletişimciler, dijital içerik üretiminde ve paylaşımında bu ilkelere sadık kalmalıdır.
Yeni nesil iletişimciler, karşılaşacakları fırsatlar ve zorluklar karşısında donanımlı olmalıdır. Teknolojiye hâkim, yaratıcı, etkili iletişim becerilerine sahip, esnek ve uyumlu, etik ve sorumluluk bilincinde olan iletişimciler, gelecekte başarılı olacaklardır.